Kıdem tazminatı, çalışma hayatı içinde gerek çalışan gerekse işveren olalım hepimizi ilgilendiren konuların başında geliyor. Kıdem tazminatı, işçi ile işveren arasındaki hizmet sözleşmesinin son bulmasıyla başlayan ve işveren tarafından çalışana ödenen tazminattır. Diğer bir deyişle, çalışanın işverenine bağlılığı dolayısıyla ödenen bir yıpranma ödeneği. Çalışma hayatı içinde olmamıza karşın birçoğumuz genel hatlarıyla kıdem tazminatı hakkında ve hangi hallerde kıdem tazminatına hak kazanabileceğimiz konusunda yeterince bilgi sahibi değiliz. Bu makalemizde kıdem tazminatı ne demek, kıdem tazminatı nedir, 2024 kıdem tazminatı alma şartları nelerdir, kimler kıdem tazminatı alabilir, kendi isteğiyle işten ayrılan kişi tazminat alabilir mi ve kıdem tazminatı hesaplama gibi aklınızı kurcalayan soruların yanıtlarına bu makale sayesinde ulaşabilirsiniz.
Kıdem tazminatı, kanunda belirtildiği gibi asgari çalışma süresini dolduran işçinin iş sözleşmesinin, yine kanunda belirtilen nedenlerden herhangi biriyle son bulması halinde, işveren tarafından işçiye (veya mirasçılarına) kıdemi ve ücreti dikkate alınarak ödenmesi gereken toplu para olarak adlandırılmaktadır. Kıdem tazminatı özellikle istihdamın daraldığı ve ekonomik krizlerin olduğu zamanlarda , işten çıkarmalar sebebiyle işçinin uğradığı zararı minimumda tutmayı amaçlıyor. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2.maddesinin gerektirdiği gibi işçi sayılanlar yani bir iş sözleşmesine bağlı çalışan kişiler kıdem tazminatı alabilmektedir. Fakat bu tazminat, iş sözleşmesinin sona erdiği her durumda değil, aynı zamanda yasada öngörülen hallerin varlığı halinde, belirli bir kıdeme sahip olan çalışanlara (kıdemleri oranında) ödenmektedir.
Kıdem tazminatına ilişkin hükümler bağlamında İş Kanunu'nun 14. maddesine bakmak gerekiyor. 4857 sayılı İş Kanunu, çalışanın kıdem tazminatı alabilmesi için öncelikle “işçi” olarak adlandırılması ve aynı işverene bağlı olarak en az 1 senelik çalışma zamanını doldurmuş olması gerektiğini vurguluyor.. Ayrıca diyelim ki aynı işverenin A şirketinde 5 yıl, B şirketinde 2 yıl gibi bir çalışma süreniz var. Bu durumda kıdem tazminatına esas alınacak hizmet sürenizin toplamda 7 yıl olacağını bilmelisiniz.
Kıdem tazminatı davası açılmadan önce arabuluculuk sürecine başvurulması dava şartı olarak gösteriliyor. Arabuluculuk sürecinin sonunda eğer anlaşma sağlanamazsa yetkili mahkemeye başvuruluyor. Bunun için ikametgahınızın bulunduğu yerdeki veya fiilin gerçekleştiği (iş yerinizin bulunduğu yer) yerdeki iş mahkemelerinde, iş mahkemesinin olmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerinde dava açabilirsiniz.
Kıdem tazminatı davası ilk derece mahkemelerinde (bir uyuşmazlığın dava ile çözümlenmesi aşamasında ilk başvuru yapılan mahkemeler) yaklaşık 4 ila 18 ayda sonuçlanırken, dava değeri çerçevesinde istinaf ve temyiz aşamalarıyla beraber toplamda 3-4 yılı bulabiliyor. Ancak elbette bu sorunun cevabı davadan davaya göre değişkenlik gösteriyor.
Kıdem tazminatı tavanı değeri yılda 2 kez, 6 aylık dönemleri barındıracak şekildedir. Buna göre bugünden başlayarak geçtiğimiz 10 yıla ait tazminat değerlerini şöyle sıralayabiliriz:
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
4857 sayılı İş Kanununa göre 25.10.2017 tarihinde yapılan düzenleme kapsamında , biten iş sözleşmeleri için kıdem tazminatı zamanaşımı süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla çalışan kişi işten ayrıldıktan sonraki 5 yıl içinde kıdem tazminatıyla ilgili talepte bulunabilir. Kanunun yürürlüğe girdiği 25.10.2017 tarihinden önce sona eren iş sözleşmelerinden gelen tazminatlarla ilgili olarak 10 senelik genel zamanaşımı süresinin uygulandığını da ayrıca belirtelim.
Kıdem tazminatı nasıl hak edilir sorusu da çalışanlar tarafından cevabı aranan bir diğer sorudur. Bir çalışanın, kıdem tazminatı almaya hak kazanabilmesi için gerekli olan şartları şöyle sıralayabiliriz:
Unutmadan son maddeye bir de dipnot düşelim: İşçinin iş kazası veya başka bir nedenle ölümü halinde kıdem tazminatını mirasçıları da talep edebilmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu'na göre, iş sözleşmesinin sağlık sebepleri ile fesih hakkı işçiye ve aynı zamanda işverene tanınmış bir haktır. Örneğin, gürültülü ortamda çalıştığı için sinir sistemi bozulan ve psikiyatr raporu ile söz konusu iş yerinde çalışmasında sakınca olduğu tespit edilen bir işçi, İş Kanunu'nun madde 24/I-a hükmüne dayanarak iş sözleşmesini haklı nedenlerle fesih edebiliyor. Sağlık sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğinizi tam donanımlı devlet hastanelerinden veya üniversite hastanelerinden alacağınız sağlık raporuyla işvereninize ibraz etmeniz gerekiyor.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 396. Maddesine göre ; “işçi, yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatli davranmak zorundadır. İşçi, hizmet ilişkisi devam ettiği sürece sadakat borcuna aykırı olarak bir ücret karşılığında üçüncü kişiye hizmette bulunamaz ve özellikle kendi işvereni ile rekabete girişemez”.
Bu maddeden de anlaşılacağı üzere, işçinin sadakat yükümlülüğü; işverenin iş ve iş yeri ile ilgili menfaatlerini korumayı, işverene zarar veren ve risk altına sokan davranışlardan kaçınmayı zorunlu kılıyor. Dolayısıyla iş ilişkiniz devam ederken işvereninize karşı sadakatsiz davranışlardan kaçınmanız gerektiğini, böylesi davranışlar sergilemeniz halinde ise işvereninizin iş akdinizi haklı gerekçelerle feshedebileceğini bilmeniz gerekiyor.
Çalışanın sadakat yükümlülüğünün kapsamı, iş ilişkisinin niteliğine göre farklılık gösteriyor. Sadakat borcunun kapsamına giren eylemleri kısaca şöyle sıralayabiliriz:
İş Kanunu’na dayanarak bir iş yerinde en az 1 sene çalışmış ve kıdem tazminatına hak kazanacak durumda işten ayrılmışsanız; çalıştığınız her yıl için size en son verilen 30 günlük brüt ücret tutarında kıdem tazminatı almaya hak kazanırsınız. Ayrıca para ve para ile ölçülebilen tüm menfaatler de (yol ve yemek parası, düzenli olarak ödenen ikramiyeler) hesaplama yapılırken göz önüne alınır. Kıdem tazminatı brüt ücret üzerinden hesaplanıyor ve tavan ücret her yıl ilgili bakanlık tarafından belirleniyor. Hesaplama yapılırken sözleşme ister belirli süreli ister süresiz olsun bütün sürenin hesaba katılması gerekiyor. Öncelikle işçinin, söz konusu olan iş yerinde ne kadar çalıştığı hesaplanmalıdır. Kıdem hesabı için işçinin çalıştığı sene sayısı, aldığı brüt maaşla çarpılmalıdır. Gelin bunu basit bir örnekle açıklayalım:
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Buna göre 4 yıl için hesaplanan kıdem tazminatı tutarı: 3000x4 = 12.000 TL
Günlük ücret: 3000/30 =100 TL
10 ay için hesaplanan kıdem tazminatı tutarı: 2.500 TL
Toplam brüt kıdem tazminatı tutarı: 12.000 + 2.500 = 14.500 TL
Damga vergisi tutarı (binde 7,59): 14.500 TL x 0,00759 = 110 TL
Net kıdem tazminatı tutarı = 14.390 TL
Bu arada kıdem tazminatını hesaplamak isteyenler için internet ortamında pek çok site ve uygulama olduğunu da hatırlatmadan geçmeyelim.
Kıdem tazminatında işçiye ödenen son brüt ücret dikkate alınıyor. Yanı sıra yıl içinde belirli periyotlarla ödenen (yılda bir ya da üç ayda bir gibi) ve devamlılığı olan prim, ikramiye, eğitim, konut, gıda, erzak veya yakacak yardımı vb. ödeneklerin bir aya karşılık gelen kısmı da brüt ücrete dahil ediliyor. Tam yıldan artan günler de kıdem tazminatına ekleniyor. Kıdem tazminatından sadece damga vergisi kesintisi yapılıyor.
Faiz konusu genelde işçi ve işveren arasındaki anlaşmazlık durumlarında gündeme geliyor. İş mahkemesinde yürütülen dava sürecinin sarkması, işçinin kıdem tazminatı alacak davasına gecikmeli olarak başvurması, gerekli evrakların fark edilmesi ve toparlanması gibi sebeplerlerden dolayı faiz hesaplamasının yapılması gerekmektedir.
Faiz hükümleri, mevduata verilen en yüksek faiz oranına göre hesaplanıyor. Özel yada kamu bankası fark etmeksizin, faiz hesaplaması, en yüksek faiz oranı üzerinden yapılmaktadır. 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinin ilgili fıkrası da bunu açık bir şekilde göstermektedir; “Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim, gecikme süresi için, ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesini hükmeder.”
Bir çalışanın her çalıştığı gün için ödeme yapılmasına ve bu ödemelerin bir fon hesabında toplanmasını sağlayan sisteme “kıdem tazminatı fonu” denmektedir. Bu ise tek bir gün bile sigortalı olarak çalışmışsanız, işten çıkarıldığınızda kıdem tazminatı almaya hak kazanabileceğiniz anlamına gelmektedir.
Evlilik nedeniyle ayrılan çalışan başka işte çalışsa bile kıdem tazminatına hak kazanır
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2001/16313 E. 2001/1306 sayılı belgesine dayanarak , “evlilik sebebiyle hizmet sözleşmesini kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde fesheden kadının iş yerinden ayrılmasından sonra başka bir işe girmesi onun kötü niyetli olduğu anlamına gelmez. Bundan başka aile hayatı gerekleri de her zaman göz önünde tutulmalıdır.”
Bilindiği üzere evlilik sebebiyle fesih hakkını kanun sadece kadına tanıyor ve resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmasını öngörüyor. Diğer taraftan kadın çalışanın evlilik sebebiyle işten ayrıldıktan sonra başka bir iş yerinde çalışmaya başlayıp başlamaması kıdem tazminatını etkileyecek veya bu hakkı engelleyecek bir faktör olarak değerlendirilmiyor.
Kimler kıdem tazminatı alabilir?
Kıdem tazminatı alabilmeniz için kanunda öngörülen belirli şartları yerine getirmiş olmanız gerekiyor. Bir iş yerinde 8 yıldır çalıştığınızı varsayalım. Bu iş yerinden ayrılırken haklarınızı (kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta sonu, resmi tatil vb.) alabilmeniz için iş akdinizi, yukarıda ifade ettiğimiz üzere, kanunda belirtilen şekilde sonlandırmanız gerekiyor.
Kıdem tazminatı hakkı ne zaman doğar?
İş yerinde birinci yılınızın dolduğu tarihte kıdem tazminatı almaya hak kazanmış olursunuz.
Kıdem tazminatı ödeme süresi nedir?
Bu konuda İş Kanunu’nda yasal bir ödeme süresi yer almıyor. Ancak işvereninizle kendi aranızda karşılıklı anlaşmaya vararak makul bir ödeme süresi belirleyebilirsiniz. Şayet işvereninizle olumlu bir iletişim kuramıyor veya uzlaşma sağlayamıyorsanız bu durumda noter aracılığı ile ihtarname çekebilirsiniz. Öte yandan tazminatınızın zamanında ödenmemesi durumunda işleyecek olan faizin, iş akdinizin sona erdiği tarih esas alınarak işlemeye başlayacağının da altını çizelim.
Çıkış parası nasıl hesaplanır?
Hesaplamada aldığınız net (çıplak) ücret değil, brüt (giydirilmiş) ücret dikkate alınıyor. Örneğin 3 yıl 6 ay kıdem süreniz var ise , tazminatınızı hesaplarken 3 sene için 3 aylık tam brüt ücret, 6 ay için ise bir aylık brüt ücretin yarısını dikkate almanız gerekiyor.
Kendi isteğiyle işten ayrılan işçi nasıl tazminat alır?
Yukarıda belirttiğimiz bazı özel durumlar hariç kendi isteğinizle istifa ettiyseniz tazminat alma hakkınız doğmuyor. Burada kanun, iş akdinizin ne şekilde sona erdiği ile ilgileniyor. Ama eğer haklı bir gerekçeyle işten ayrıldıysanız, bu durumda -yasalar dahilinde- kıdem tazminatı alma hakkı elde edebilirsiniz.