İçindekiler
Bir işveren olarak çalışanlarınıza farklı yan haklar sunabilirsiniz. Çünkü çalışanların bir iş yerini tercih etmesindeki en büyük etkenlerden biri de yan haklardır. Günümüzde pek çok şirket, bir yan hak olarak sunduğu sağlık sigortası ile çalışanlarının özel sağlık hizmetlerine kolaylıkla ulaşmasını destekler. Ayrıca bu destek, işveren açısından stratejik bir öneme sahiptir. Çünkü sağlık sigortası ile sadece çalışanların sağlık ihtiyaçlarına hızlı ve etkili çözümler sunmakla kalmayıp aynı zamanda şirketin prestijini artırarak iş gücü piyasasında rekabet avantajı sağlamak mümkün.
Tabii ki çalışanlarınıza sunacağınız sağlık sigortası için doğru seçimi yapabilmek ve bu yan haktan sağlayacağınız avantajları öğrenmek için tüm detayları ile sağlık sigortasını keşfetmeniz oldukça önemli. Çünkü sağlık sigortası çatısı altında farklı sağlık sigorta türleri ile karşılaşmanız ve vergi indirimi sağlamanız için çeşitli şartları yerine getirmeniz gerekli. O halde özel sağlık sigortası rehberi ile bu konuda merak edilen tüm soruların cevaplarını öğrenmeye başlayalım.
Sigorta kapsamında çalışıyor olsanız ve SGK geçerliliği olan bir özel hastaneye gitseniz bile SGK, tedavi masraflarının sadece belirli bir kısmını karşılar. Özel hastaneden alınan sağlık hizmetinin geri kalan kısmını ise sizin karşılamanız gerekir. Tabii ki bu durum, yüklü bir masrafı ortaya çıkabilir. Bu masrafı ortadan kaldırmak ve bir işveren olarak çalışanlarınızın bütçelerini zorlamadan nitelikli sağlık hizmeti alabilmesini sağlamak ise sağlık sigortasından geçer.
Sağlık sigortası, en genel anlamı ile kişilerin özel hastaneden aldıkları sağlık hizmetinden doğan hastane masraflarını poliçe kapsamında karşılayan bir sigorta türüdür. Sağlık sigortası çatısı altında ise iki farklı sigorta seçeneği bulunur. Bunlardan biri özel sağlık sigortası, diğeri ise tamamlayıcı sağlık sigortasıdır.
Sağlık sigortaları hakkında en çok merak edilen konulardan biri de bu iki seçeneğin aralarındaki fark. Aslında çalışanlarınıza bir sağlık sigortası sunmayı düşünüyor ama hangisini seçeceğinizi bilmiyorsanız bunu öğrenmenin yolu bu sağlık sigortaları arasındaki farktan geçiyor.
Bu iki sağlık sigortası arasında temel bir fark bulunuyor. Bu fark da yararlanabilecekleri kişilerle ilgili. Çünkü tamamlayıcı sağlık sigortasından yararlanmak için SGK’lı olmak gerekir. Ayrıca tamamlayıcı sağlık sigortası, sadece SGK anlaşmalı özel hastanelerde geçerlidir. Ancak özel sağlık sigortası için böyle bir şart bulunmaz. SGK’lı olmayanlar kişiler de özel sağlık sigortası yaptırarak sigorta şirketlerinin anlaşmalı olduğu özel hastanelerin sağlık hizmetlerinden poliçe ve teminat sınırları kapsamında yararlanabilir.
Sağlık sigorta çeşitlerinin arasındaki bu temel farktan kaynaklı olarak sigortalı çalışanlara yönelik daha çok tercih edilen sigorta türünün tamamlayıcı sağlık sigortası olduğunu söylemek mümkün. İşverenler, çalışanları adına tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırıp çalışanlarının SGK anlaşmalı özel hastanelerin sağlık hizmetlerinden sadece 15 TL devlet katkısı payı ödeyerek yararlanmasını sağlayabilir.
İşveren tarafından çalışanlara sunulan özel sağlık sigortası, sosyal yardım kapsamına girer.
Sosyal yardım ise çalışanlara tanınan yan haklar olarak nitelendirilebilir. Yan hak sunmak da işverenin inisiyatifine bağlı bir durumdur. Bu nedenle bir işverenin sağlık sigortası yaptırmak için herhangi bir kanuni zorunluluğu olmadığını söyleyebiliriz.
Tabii ki iş sözleşmesinde bu konu ile ilgili bir ibare bulunuyorsa işveren tarafından çalışanlara sağlık sigortası yaptırılması gerekir. Çünkü çalışan ve işveren arasında yapılan iş sözleşmesinde sağlık sigortası ile bir ifade yer alıyorsa işverenin bu sosyal yardımı çalışana sağlaması zorunlu hale gelir.
Ancak günümüzde pek çok şirket, çalışanlarının nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi için bu sosyal yardımı çalışanlarına sunar. Ayrıca bu uygulamanın daha da yaygınlaşması için devlet tarafından vergi indirimi sağlanır. Böylece bir işveren, çalışanlarına sağlık sigortası sunarak hem çalışanları hem de kendisi açısından avantaj sağlamış olur.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi sağlık sigortası hem çalışanlar hem de işverenler açısından avantajlı bir yapıya sahip. Tüm bu avantajları ise şu şekilde sıralamak mümkün:
Kısacası sağlık sigortası sadece çalışanların özel sağlık hizmetlerinden yararlanmasına imkan tanımaz, aynı zamanda şirket bağlılığını ve motivasyonunu da artırır. Bu da doğal olarak işten çıkma oranlarını düşüreceği ve çalışma verimliliğini artıracağı için işverenlerin de avantaj sağlamasına olanak tanır.
Sağlık sigortasının yaygınlaşması için devlet tarafından hem özel sağlık sigortası hem de tamamlayıcı sağlık sigortası primlerine vergi indirimi yapılır. Ancak bu vergi indiriminden yararlanmak için ödenen sigorta priminin, sigortalının brüt ücretinin %15’ini ve yıllık asgari ücret tutarını geçmemesi gerekir. Ayrıca buna ek olarak sigorta şirketi Türkiye’de kayıtlı olmalı ve merkezi Türkiye’de bulunmalıdır. Bu şartlara uyulması halinde sigorta primlerini gelir vergisi matrahından düşebilirsiniz.
Buna ek olarak çalışan adına işveren tarafından ödenen özel sağlık sigortası priminin, aylık asgari ücretin %30’una denk gelen kısmı prime esas kazanca dahil edilmez.
Bir örnek üzerinden anlatalım: Aylık özel sağlık sigortası primi 10.000 TL olan bir çalışanı ele alalım. 2024 asgari ücrete göre istisna tutarını ve prime esas kazanca dahil edilecek tutarı şu şekilde hesaplayabiliriz:
İstisna tutarı: 20.002,50 TL x %30 = 6.000,75 TL
Prime esas kazanca dahil edilecek tutar: 10.000 TL - 6.000,75 TL = 3.999,25 TL
Kısacası bir işveren olarak çalışanlarınıza sağlık sigortası yardımı sunarak hem vergi indiriminden yararlanabilir hem de çalışanların sağlık hizmetlerinden yararlanırken finansal güvenliklerini sağlamada önemli bir role sahip olabilirsiniz. Böylece çalışan motivasyonunu ve iş bağlılığını güçlendirebilirsiniz.
Bir işveren olarak çalışan bağlılığı için dikkat etmeniz gerekenleri öğrenmek ve yan haklar dışında çalışan bağlılığını etkileyen faktörleri keşfetmek için “Çalışan Bağlılığı Nasıl Sağlanır?” yazımızı okuyabilirsiniz.